25 Ocak 2018 Tarihinde Resmi Gazetede Yayımlanan Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılarak Döviz Kredisi Kullanımlarına Sınırlama Getirildi.

Düzenlemenin amacı, döviz geliri olmayan veya düşük döviz geliri olan işletmelerin döviz cinsinden kredi kullanımlarını engellemektir.

Düzenlemeyi şu şekilde özetlemek mümkündür:

a-Döviz cinsinden geliri olmayan Türkiye’ye yerleşik olan kişiler 2 Mayıs 2018 tarihinden itibaren dövizli kredi kullanamayacaktır. Bu sınırlama hem yurt işi hem de yurt içinde kullanılan dövizli kredi için geçerlidir. b-Dövizli kredi kullanılacak tarih itibariyle henüz ödenmemiş kredi borcu 15 milyon dolar ve üstü olan firmalara yönelik şimdilik bir sınırlama söz konusu değildir. Yani 15 milyon dolardan fazla ödenmemiş döviz borcu olanlar şimdilik bu sınırlamaya tabi değildir. c-Henüz ödenmemiş dövizli kredi borcu bakiyesi 15 milyon Dolardan az olan firmalar 2 Mayıs 2018 tarihinde sonra yeniden dövizli kredi kullanabilmeleri için ; son 3 yılın döviz gelirleri toplamından daha fazla dövizli kredi kullanamayacaktır.

Örneğin :Haziran 2018 tarihi itibariyle 10.000.000 Dolar kredi borcu olan bir firmanın yeniden 20.000.000 Dolar kredi kullanabilmesi için 2015, 2016 ve 2017 yılı döviz gelirleri toplamının en az 30.000.000 Dolar olması gerekir. Çünkü ödemediği dövizli kredi bakiyesi olan 10 milyon dolar ile yeni kullanacağı 20 milyon doların toplamı 30 milyon dolar eder ve son 3 yılın döviz gelirinin en az 30 milyon dolar olması gerekir.

d- Ödenmemiş kredi borcunun son üç yılın döviz gelirleri toplamını aştığının sonradan tespit edilmesi durumunda; kullanılan kredilerin sınırı aşan kısmı geri çağırılır veya Türk Lirası cinsinden krediye dönüştürülür.

e-Yatırım teşvik belgesi kapsamında kredi almaları öngörülen Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından kullanılacak döviz kredileri için de bir sınırlama olmadığı değerlendirilmektedir. f-Bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri kullandırdıkları kredilerin yukarıdaki şartlara uyup uymadığını kontrol etmek zorundadırlar.


2

MALİYE BAKANLIĞI 2017 YILI SONU KURLARINI YAYIMLADI

25 Ocak 2018 tarihinde Resmi, Gazetede yayımlanan 491 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile; Maliye Bakanlığı 2017 yılı sonu itibariyle kurları açıklamış olup açıklanan kurlar liste olarak sirküler ekininde sunulmuştur.

Ancak, konuya ilişkin bir kavram kargaşasına son vermek için “efektif” ile “döviz” arasındaki farkı açıklamak gerekir.

Zira, efektif cinsinden yabancı paralar değerlemesi için efektif alış kurunun kullanılması gerekirken, döviz değerlemesi için döviz alış kurunun kullanılması gerekir.

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 280. Maddesine göre yabancı paralar Borsa Rayici ile değerlendir. Borsa Rayici yoksa Maliye Bakanlığının açıkladığı kurlar değerlemede kullanılır. Ancak ülkemizde döviz borsası kurulmadığı için Değerlemede Maliye Bakanlığının açıkladığı kurların değerlemede kullanılması gerekir. Fakat VUK 130 Sıra Nolu Tebliğine göre değerleme günü itibariyle Maliye Bakanlığı kurları ilan etmemişse Merkez Bankası tarafından ilan edilen kurların kullanılması gerekir.

Uygulamada Maliye Bakanlığı bu sirkülerimizin ekinde sunduğumuz gibi yıl sonlarında kurları açıklamaktadır, geçici vergi dönemlerinde ise Maliye Bakanlığı Kurları açıklamamakta bu durumda ise; Merkez Bankası tarafından Resmi Gazetede yayımlanan kurların değerlemede kullanılması gerekmektedir.

Esas karmaşa ise açıklanan efektif ve döviz alış kurlarının hangilerinin değerleme sırasında kullanılacağı konusudur. Zira efektif kur ile döviz kuru arasında küçük de olsa farklar bulunmaktadır.

Örneğin; 2017 yılı sonu Döviz Kuru 1 Dolar: 3.7719 iken Efektif Dolar Kuru: 3.7692 olarak belirlendi.

Keza 2017 yılı sonu Döviz Euro Kuru:4.5155 olarak belirlenmişken, Efektif Euro Kuru:4.5124 olarak açıklanmıştır.

Efektif ile Döviz arasındaki fark ise;

Efektif: nakit, yani banknot şeklindeki yabancı parayı ifade eder. Döviz ise; Nakit para dışındaki, yabancı para cinsinden ödeme araçları olan; çek, poliçe, bonosu, tahvil, kredi mektubu vb’ni ifade eder.

Özetle; Nakit yabancı para efektif alış kuru ile, yabancı para cinsinden çek, senet, bono gibi ödeme araçları döviz alış kuru ile değerlenmelidir.
KARŞILIKSIZ ÇIKAN ÇEK BEDELİNİN BANKA TARAFINDAN GARANTİ EDİLDİĞİ TUTAR DEĞİŞMİŞTİR.

25 Ocak 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamiline Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğin” 4. Maddesinde değişiklik yapılarak, muhatap olan Bankaya süresinde ibraz edildiği halde karşılığı bulunmayan her çek yaprağı için Bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar 1.410 TL’den 1.600 TL’ye çıkartılmıştır.

Bu düzenlemenin anlamı; karşılıksız çıkan her çek yaprağı için muhatap banka; 1.600 TL ödemek zorundadır. Bu nedenle; her yaprak başına 1.600 TL banka garantisi olduğu için riskli müşterilerden tek çek alınması yerine çok sayıda çek alınarak banka garantisi yolu ile riskin azaltılmasını önermekteyiz.
Bilgilerinize sunulur.                
                                               Bülent KONCA                         Mehmet DEMİR

                                          Yeminli Mali Müşavir                 Yeminli Mali Müşavir