Halk arasında af yasası olarak da bilinen 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 18/05/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe  girdi.

Yayımlanan Yasayı tasnif ederek ve basitleştirerek daha sade bir dille özetlemeye çalışacağız. 

I-AF YASASININ KAPSAMI:

a- Vergi Usul Kanunu kapsamına giren:

-Vergiler  -Vergi Cezaları 

b-Gümrük vergileri,  Gümrük idari para cezaları,  bunlara ilişkin faizler, gecikme faizleri,

gecikme zammı alacakları.

c-Sosyal güvenlik  sigorta primi, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik

destek primi, isteğe bağlı sigorta primleri ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zamları,

d-Belediye vergileri, idari para cezaları ile su, atık su, katı atık ücreti alacakları, büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar. e-Diğer Kanunlar Gereğince  Kesilen İdari Para Cezaları:

-Askerlik Kanunu - Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun 

- Milletvekili Seçimi Kanunu - Karayolları Trafik Kanunu - Mahallî İdareler ile Mahalle 

Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun- Anayasa Değişikliklerinin 

Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun - Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları 

Hakkında Kanun - Karayolu Taşıma Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu, Karayolları Genel  Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve Radyo ve Televizyonların Kuruluş  ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları.

 

Not:

Yukarıda  bahsedilen kamu  alacaklarının yapılandırmadan yararlanabilmesi için  31Mart  2018 tarihinden önceki bir  döneme  ait olması gerekir. 31 Mart tarihinden sonra ödenmesi gereken gelir vergisi taksitleri ile  2018 yılında ödenmesi gereken geçici vergiler ve 2018 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisinin  ikinci taksiti(Temmuz taksiti)  yapılandırmadan yararlanmayacaktır.

 

II- KESİNLEŞMİŞ ALACAKLAR

Kesinleşmiş Alacak Nedir?

Kanun yayımlandığı tarih olan 18 Mayıs 2018 tarihi itibariyle: 

-İlk derece yargı mercileri nezdinde dava açma süresi geçmiş, 

-İtiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmiş,

-İdari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmiş

-Uzlaşma hükümlerinden yararlanma süresi geçmiş veya uzlaşılmış olması,

 

Yukarıdaki şartları sağlayan kesinleşmiş  kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasında ödenecek ve silinecek tutarlar aşağıdaki gibidir. 

 

Ödenecek Tutarlar

Silinecek  Tutarlar

 

Vergi Usul kanunu Kapsamındaki Tüm vergi asıllarının tamamı ile Gümrük Kanunu Kapsamındaki Gümrük vergisi asıllarının tamamı

Vergi aslına bağlı olarak kesilen

cezaların ya da idari para cezalarının tamamı

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 50’si

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların kalan % 50’si

İştirak, yardım ve teşvik fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarının % 50’si

İştirak, yardım ve teşvik fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarının kalan % 50’si

Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine Yİ-ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar

Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamı

 

III-DAVA  AÇMA SÜRESİ HENÜZ GEÇMEMİŞ VEYA DAVA AŞAMASINDA BULUNAN ALACAKLAR 

 Dava  açma süresi henüz  geçmemiş olan  idare  tarafından  yapılan  cezalı tarhiyatlara  karşı  bu  yasa  kapsamında müracaat edip dava  açma  hakkından  vaz geçilmesi halinde   vergi  aslının yarısı silinecek,  gecikme  faizi, gecikme  zammı yerine Yİ-ÜFE endekslemesi yapılacak, vergi  aslına  bağlı  ceza olan vergi ziyaı  cezası de silinecektir. Vergi Davalarında dava  açma  süresi 30 gün olup bu  sürenin  henüz geçmediği  durumları kapsayan  bir  hükümdür.

Vergi Mahkemesinde dava açılmış ancak  henüz  bir karar  verilmemişse; yine  yukardaki gibi vergi aslının yarısı silinecek,  gecikme  faizi ve gecikme  zammı silinip  yerine Yİ-ÜFE endekslemesi yapılacak, vergi aslına  bağlı olan vergi ziyaı  cezaları silinecektir.

Dava açma  süresi  henüz geçmemiş veya   açılmış ancak  henüz karara bağlanmamış davanın  kazanılma  ihtimali  yoksa ,  vergi aslının yarısı ile gecikme  zammı gecikme faizi ve  vergi  ziyaı  cezalarının siliniyor  olmasını bir  avantaj olarak değerlendiriyoruz. Bu nedenle işin  ehli olan insanlarla davanın  kazanılma  olasılığının iyi  değerlendirilmesini  tavsiye  etmekteyiz.

Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen  mükelleflerin müracaat ederek  dava açmayacaklarını belirtmeleri  ve açmış oldukları davalardan vazgeçmeleri  şarttır.

 

Mükellef dava açmış   ve birinci derece  mahkeme olan  vergi  mahkemesinde davayı  kazanmışsa; Bu davalar idare tarafından temyiz  edilmiş demektir. Dava  ya  temyiz  ya da karar düzeltme aşamasındadır. Mükellef davayı  kazanmış olmasına  rağmen vergi aslının% 20 sini ve  bunun Yİ-ÜFE endekslemesi kapsamında  hesaplanan tutarını ödeyecek, geriye  kalan vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve gecikme  zammı silinecek ve  yasadan yararlanması  halinde  yargılama sona  erecektir. Mükellefin temyizdeki durumu  göz  önünde bulundurarak bu  yasa hükmünden yararlanıp  yararlanmayacağına  karar  vermesi  gerekmektedir.

Mükellef dava  açmış ve  vergi mahkemesinde  davayı  kaybedip,  dava  temyiz veya  karar  düzeltme  aşamasında ise; birinci derece  mahkemede kaybettiği  vergilerin tamamı ile Yİ-ÜFE endeksleme tutarını   ödeyecek, gecikme  faizi, gecikme  zammı ve  vergi ziyaı   cezaları  ise silinecektir. Birinci derece mahkemeyi kaybeden davacı mükellefler istatistiksel  olarak  çoğunlukla temyiz aşamasında da  davayı kaybettikleri için bu  yasa hükmünden yararlanmalarını  tavsiye  etmekteyiz. 

Not: Kanunun yayım tarihi olan 18 Mayıs 2018 tarihinden önce uzlaşma  talebinde bulunup: henüz  uzlaşma günü  gelmeyenler veya uzlaşmaya girip uzlaşma  sağlanamayan ama  dava  açma süresi geçmemiş işlemler için de bu kapsamda  af yasasından yararlanılması  mümkün olacaktır.

 

IV-İNCELEME VE TARHİYAT AŞAMASINDA BULUNAN ALACAKLAR

              Burada İki  durum söz konusudur:

Birinci Durum: Kanunun yayımlandığı 18 Mayıs 2018 tarihinden önce Vergi incelemesi başlamış  ancak mükellef  ilgili yılda matrah artırımından  yararlanmayacaksa, inceleme devam eder. Ne zaman olursa olsun (isterse 2020 yılında inceleme bitsin) İnceleme bittikten sonra ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yasa  çerçevesinde müracaatta bulunulursa vergi  aslının yarısı ödenir ve  Yİ-ÜFE endeksleme tutarı ile özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarının %25’i  ödenecek, geriye kalan özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezalarının %75’i silinecektir. Ayrıca; Vergi ziyaı  cezasının tamamı  ile gecikme faizi ile  gecikme  zammının tamamı silinecektir. Vergi aslının yarısının Ödenmesi gerekiyordu, geriye kalan  vergi aslının yarısı da silinecektir.

Not: Af yasasının bu indirim imkanından yararlanan mükellef, bu  vergi ve  cezalar için ayrıca uzlaşma ve  cezalarda indirim hükümlerinden yararlanamazlar.

 

İkinci Durum: Kanunun yayım tarihi olan 18 Mayıs 2018 tarihinden önce  Vergi İncelemesi

Başlamış fakat mükellef devam eden inceleme yılına ilişkin matrah artırımdan yararlanmışsa, 31 Temmuz 2018 tarihine kadar inceleme bitirilemez ise  incelemeye  devam edilemez. Bu kanunun yayımlandığı tarihten önce eğer Vergi İncelemesi  henüz  başlamamış ise yine  ilgili   yılda  matrah artırımı  yapmak şartıyla vergi  incelemesi  yapılamayacaktır.

Hal  böyle  iken “ incelemenin  başlama  ve  bitişi” kavramları  çok  önem  arz  etmektedir. İnceleme, incelemeye  başlama  tutanağının  müfettiş ve  mükellef tarafından karşılıklı imzalanması ile  başlar. Dolayısıyla, müfettişin telefon açmış olması, defter ve  belgeleri sözlü veyahut tebligat ile  istemiş olması, incelemenin  başladığı  anlamına  gelmeyecektir.

İncelemenin bitirilmesinde ise çok ince  bir nüans  ve  enteresanlık  söz konusu; çünkü  müfettişlerin  vergi  inceleme  yönetmeliğinde; vergi incelemesi, müfettişin raporu, rapor  değerlendirme  Komisyonuna tevdi  etmesi ile sona ererken, Af yasasında inceleme, raporların  vergi dairesi  kayıtlarına intikal  ettiği  tarihte  sona erer  denilmektedir. Bu iki hüküm aslında  hem çelişmekte  hem de farklı  süreleri ifade  etmektedir. Zira  müfettiş, raporunu yazıp Rapor Değerlendirme  Komisyonuna  gönderdiği zaman Vergi  inceleme  Yönetmeliğine  göre bu  inceleme  sona  ermiş olmasına  rağmen, bu af yasasına  göre rapor  henüz  vergi  dairesine ulaşmamış olduğu için inceleme sona  ermemiştir. Raporların,  Rapor Değerlendirme  Komisyonunda ve  idarede  bekleme süresini de dikkate  aldığımızda  her iki  inceleme  bitiş süresi  tanımı arasında bazen 2 aya  yakın bir  zaman dilimi farkı oluşabilmektedir. Ancak Af Yasasının inceleme  bitiş süresi  baz alınacağı için 31 Temmuz tarihine  kadar  vergi  müfettişinin Raporları  vergi dairesi kayıtlarına  girmez ise matrah artırımı yapılan yıl için  bu inceleme  bir  hüküm ifade  etmeyecektir.

Buradaki çok  önem arz  den diğer  bir  husus ise; defter, kayıt  ve  belgelerini yok edenler ile  sahte  belge  düzenleyenlerin matrah artırımından yararlanmayacakları açık bir  şekilde kanun metninde yer almıştır.  

 

V-MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI

Af Yasası  gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ile  bazı gelir ve kurumlar vergisi stopajları için  matrah ve vergi artırımı imkanı sağlamıştır. Bu hükmün  en  büyük  avantajı ise  matrah artırımı yapılan yıllara ilişkin olarak bazı istisnai durumlar hariç( İade incelemeleri, karşıt incelemeler ,defter ve  belgelerini yok edenlerin incelemesi, sahte  belge  düzenleyenlerin durumu gibi) vergi incelemesinin  yapılmamasıdır.

Matrah artırımı kapsamında; artırılan matrah üzerinden  geçici vergi hesaplanmayacaktır.  Ayrıca, matrah artırımından yararlanan mükellefler, defter ve belgelerin muhafaza  etmeye ve istenmesi halinde yetkili birimlere ibraz etmeye  mecburdurlar.

          Matrah ve vergi artırımında bulunmak isteyenler  31 Ağustos 2018 tarihi mesai saati bitimine kadar başvuruda bulunmak zorundadırlar.

 

Matrah artırımına ilişkin ödemeler ya peşin veyahut 2’er aylık  dönemler halinde 6 eşit taksitle ödenmesi mümkündür. 

 

Önemli Not: Matrah artırımına ilişkin vergilerin ödenmemesi halinde; matrah artırımından yararlanılması mümkün değildir. Diğer af yasasında ödeme  şartı yokken, bu  af yasasında artırılan vergilerin ödenmemesi, matrah artırımı  ihlali olarak  değerlendirilmiştir.

 

Mükellefler, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 takvim yılları için vergi türleri itibariyle aşağıda  belirtilen oranlarda matrah ve vergi artırımı  yapabileceklerdir.

 

 

 

a- Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı

 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

 

Beyan Yılı

Matrah

Artırım Oranı

Asgari  Matrah

Artırım Tutarı

 Vergi Oranı

 İndirimli Oran

2013

35%

36.190

20%

15%

2014

30%

38.323

20%

15%

2015

25%

40.701

20%

15%

2016

20%

43.260

20%

15%

2017

15%

49.037

20%

15%

 

Matrah artırımı yapılan  yıllara ait  geçmiş yıl zararlarının sadece % 50’si, 2018 ve izleyen yılların kârlarından mahsup edilebilecektir. Diğer bir  deyimle, matrah artırımı yapılan yıla ilişkin  geçmiş yıl zararlarının yarısı 2018 yılı ve  sonrasında  kullanılmayacaktır. 

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin 2018 yılına ilişkin olarak vermiş oldukları geçici vergi beyannamelerinde, matrah artırımında bulundukları yıllara ait geçmiş yıl zararlarının mahsup edilmiş olması hâlinde, bu mükelleflerin 2018 yılı geçici vergi beyannamelerini düzeltmelerine gerek bulunmamaktadır.

 

b- Gelir Vergisi Matrah Artırımı

 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

 

 

Yıl

Matrah artırım

oranları

Asgari artırım tutarı (TL) 

Vergi  oranı

İndirimli Oran

İşletme hesabı

Bilanço esası ve serbest meslek kazancı

2013

35%

12.279

18.095

20%

15%

2014

30%

12.783

19.155

20%

15%

2015

25%

13.558

20.344

20%

15%

2016

20%

14.424

21.636

20%

15%

2017

15%

16.350

24.525

20%

15%

 

 

 

 

 

 

c- Katma Değer Vergisi Matrah Artırımı

 

Mükellefler KDV yönünden matrah artırımını yaparken verdikleri beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamını  baz alacaklardır. Tabloda  gösterilen oranlarda katma değer vergisini artırmaları halinde  belirtmiş olduğumuz istisnai durumlar haricinde ilgili dönemlere ilişkin katma değer vergisi incelemesi yapılmayacaktır. 

 

Bir yılda 3’ten az KDV beyannamesi verenler KDV artırımından yararlanabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımından yaralanmış olmaları  gerekir. Bu mükellefler artık hesaplanan KDV üzerinden değil , artırılan gelir veya kurum matrahının % 18 oranında vergi ödeyeceklerdir.

 

2 Nolu KDV beyannameleri için matrah artırımı hükmünden yararlanılması mümkün değildir.

 

İlgili takvim yılı içindeki işlemlerinin tamamı;  istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşan veya diğer nedenlerle hesaplanan KDV beyanı bulunmayan mükellefler ile tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşan mükellefler ilgili  yılda gelir  veya kurumlar vergisi matrah  artırımında  bulunmaları  gerekir. KDV artırımı kapsamında  ödeyecekleri vergi de  artırılan gelir veya kurum matrahının % 18 oranında olacaktır.  

 

     Matrah artırımı yapılacak olan yılın bazı dönemlerine ait beyannamelerinde “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” bulunmaması; veya sadece tecil-terkin uygulaması kapsamındaki işlemler nedeniyle “Hesaplanan Katma Değer Vergisi” bulunması durumunda, vergi artırımı nedeniyle ödemeleri gereken verginin tespiti için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulundukları tutarın %18’i ile karşılaştırma yapılması gerekir.

 

Yani, bu mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları ve artırdıkları bu tutarın %18’i ile karşılaştırma yapmaları gerekir. Böylece; hesaplanan vergi bulunan beyannamelerindeki hesaplanan vergiler toplanacak ve bu toplama, ilgili yıl için öngörülen artırım oranı uygulanarak artırım tutarı hesaplanacaktır. Ancak bu tutar, mükellefin gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımına %18 oranı uygulanmak suretiyle bulunan tutardan küçük olursa büyük olan Kurumlar veya gelir vergisi matrah artırımı ile bulunan rakam dikkate alınacaktır.    Bu  durumda olan  mükelleflerin, yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları mecburidir.  

 

d- Ücret stopajında artırım  

İşverenlerin, ücret ödemelerinin  yıllık toplamı üzerinden aşağıda belirtilen oranlarda gelir stopaj vergisini artırmaları durumunda,  konuya ilişkin olarak  gelir stopaj vergisi  incelemesi  yapılamayacaktır.

 VI-İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ

a- İşletmede Mevcut Olduğu Hâlde Kayıtlarda Yer Almayan Emtia, Makine, Teçhizat ve Demirbaşlara İlişkin Düzeltmeler:

 

Mükelleflerin, işletmelerinde fiilen mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları  kayıtlarına  alarak  gerçek durum ile kayıtlarını uyumlu  hale  getirme imkanı sağlanmıştır. 

Mükellefin kendisi veya ilgili meslek kuruluşunun tespit edeceği  rayiç bedel üzerinden bunları kayıtlarına  alacak ve  %18 tabi makine, teçhizat ve demirbaşlar ile emtia için belirlenen rayiç bedeli üzerinden %10  KDV beyan edecek, %1 ve %8  KDV oranına tabi mallar için ise oranın yarısı  kadar KDV beyan edeceklerdir. Bu KDV’ler sorumlu sıfatıyla  beyan edilip beyanname verme süresi içinde ödenir. Yani burada çıkan vergi için taksitlendirme imkanı söz konusu değil. 

Kayıtlara alınan bu iktisadi kıymetler için amortisman ayrılmaz.

Kayıtlara alınan kıymetlerin satılması hâlinde satış bedeli, bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz.

 

b-Kayıtlarda Yer Alıp, Fiilen İşletmede Yer Almayan Mevcutlara İlişkin Düzeltmeler:

Mükellefler, kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmelerde fiilen mevcut olmayan emtiaları 31 Ağustos 2018 tarihine kadar aynı türden emtialara ilişkin  kar oranıyla  fatura düzenleyecek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getireceklerdir. Yani KDV ‘sini tam  hesaplayacak  ve  cari yılın   gayri safi kar marjıyla faturasını kesip, ilgili dönem karına dahil edecekleridir. Zira  bunlar kayıtlarda olduğu halde işletmede yer almadığı için satıldığı  var sayılmakta, dolayısıyla  satış için yapılan prosedürlerin aynısı mükelleften talep edilmektedir.

Fatura  düzenlemeden dolayı ortaya çıkan Katma Değer Vergisi şu şekilde ödenecek: ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir.

         

c-Kasa ve Ortaklardan Alacaklar Hesabına İlişkin Hükümler

İşletmelerin fiili ödemeleri ile  resmi  ödemeleri çoğunlukla  örtüşmez ve bu nedenle İşletmenin kasası kayıt  bazında şişer. Aynı durum ortaklara borçlar ve ortaklardan alacaklar ve bu hesaplar altında gizlenmiş ilişkili  hesaplar için de geçerlidir.

İşletmeler  31.12.2017 tarihi itibariyle kayıtlarında bulunan kasa mevcutlarını, ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını ve ilişkili diğer hesaplardaki işlemlerini 31 Ağustos 2018 tarihine kadar vergi dairelerine  beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.

Mükellefler  yukarıda belirtilen  işlemlerini düzeltmek için  beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplayıp beyanname verme süresi içinde  ödeyeceklerdir.

Not: Kasa mevcutlarının düzeltilmesi nedeniyle çıkan vergide taksit imkanı yoktur.

 

Af Yasasında  Başvuru Ve Ödemeleri Süreleri 

Af yasasının muhtelif maddeleri itibariyle  başvuru ve ödeme süreleri aşağıdaki gibidir.

 

Başvuru süresi

İlk taksit ödeme süresi

Diğer taksitler

Gelir/Kurumlar vergisi matrah artırımı

Kanunun yayın tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar

Kanunun yayın tarihini izleyen dördüncü ayın sonu

İkişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksit

KDV beyanlarında vergi artırımı

Kanunun yayın tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar

Kanunun yayın tarihini izleyen dördüncü ayın sonu

İkişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksit

Gelir ve kurum stopajları

(Muhtasar beyanname) vergi artırımı

Kanunun yayın tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar

Kanunun yayın tarihini izleyen dördüncü ayın sonu

İkişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksit

İşletmede yer alan ama kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaş

Kanunun yayın tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar

Kanunun yayın tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar (Başvuru/beyan süresi içinde)

Taksit yok. Hesaplanan vergi beyan süresi içinde ödenecektir

Kayıtlarda yer alan ama işletmede yer almayan stoklar

Kanunun yayın tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar

Hesaplanan KDV'nin ilk taksiti beyanname verme süresi içinde (Kanunun yayın tarihini izleyen 3.

ay sonuna kadar)

Beyanname verme süresini takip eden 2. ve 4. ayda (eczaneler hesaplayacakları verginin tamamını beyanname süresi içinde ödeyecek)

Ortaklardan alacaklar ve kasa hesabı düzeltimi

Kanunun yayın tarihini izleye n üçüncü ayın sonuna kadar

Hesaplanan vergi beyanname verme süre si iç inde (Kanunun yayın tarihini takip eden 3. ay sonuna kadar)

Taksit yok. Hesaplanan vergi beyan/başvuru süresi içinde ödenecektir

SGK alacaklarının yapılandırılması

Kanunun yayın tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar

Kanunun yayın tarihini izleye n üçüncü ayın sonu

İkişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksit

Vergi alacaklarının yapılandırılması

Kanunun yayın tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar

İnceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklarda, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde (Kanunun yayın tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar tebliğ edilen ihbarnamelerde ikinci ayın sonuna kadar başvurulmalı; eğer süre 30 günden az ise 30 gün içinde başvurulmalıdır.)

Kanunun yayın tarihini izleyen dördüncü ayın sonu

İnceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklarda ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte (Kanunun yayın tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar tebliğ edilen ihbarnamelerde ilk taksit Kanunun yayın tarihini takip eden 4. aydan itibaren başlar)

İkişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksit

İnceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklarda ilk taksiti takiben ikişer aylık dönemlerde altı eşit taksit (Kanunun yayın tarihini izleyen ikinci ayın sonuna kadar tebliğ edilen ihbarnamelerde ilk taksiti takiben ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte)

 

 

VII- VARLIK BARIŞI

 Yapılan düzenlemelere göre; yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar ve tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışında elde ettikleri bazı kazançların bildirimi ve yurda getirilmesine ilişkin bir  takım kolaylıklar sağlanmıştır. 

 

  1. Yurt Dışındaki Varlıkların Bildirilmesi :

 a-31.07.2018 Tarihine Kadar Yapılan İşlemler:

31.7.2018 tarihine kadar yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile ilgili bildirim yapılması ve bu varlıkların Türkiye’ye  getirilmesi halinde bu varlıklar için vergi tarh ettirilmeyecektir. 

b-31.07.2018-30.11.2018 tarihleri Arasında Yapılan İşlemler: 

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31.07.2018- 30.11.2018 tarihleri arasında  Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebileceklerdir. 

 Ancak bu tarihler arasında yurt dışı varlıklarını getirenler için %2 vergi var. Şöyle ki; Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, 31.12.2018 tarihine kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyeceklerdir.  

 Ayrıca, belirtilen bu yurt dışı  varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30.11.2018 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu durumda, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi şartı aranmayacaktır.  

 

Not: VUK’a göre  defter tutan mükellefler, bu yasa  kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebileceklerdir. Yani, vergisiz bir  şekilde hem işletme kayıtlarına  alabilecek, hem de işletmeden vergisiz bir şekilde çekebileceklerdir.

 

2.  Türkiye’de bulunan ancak defter kayıtlarında yer almayan varlıklar 

 Kurumlar ve Gelir Vergisi mükelleflerinin sahip olduğu ve Türkiye’de bulunan fakat defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30.11.2018 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilebilecektir.  

 Yurt içindeki bu varlıklar;  a-31.7.2018 tarihine kadar beyan edilerek kanuni defterlere kaydedilmesi halinde bu varlıklara ilişkin herhangi bir vergi tarh edilmeyecektir.  

b-  31.7.2018- 30.11.2018 tarihleri arasında  yasal defterlere kaydedilerek   beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilecektir. Beyan edilen  bu vergi, 31.12.2018 tarihine kadar ödenecektir.

Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir. 

Not:  Mükellefin,  bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve yurt dışında sahip olunan varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır

 

 

VIII-İŞ YERİ  SATIŞLARINDA KDV ORANI %8’e  DÜŞÜRÜLDÜ

 

5.5.2018 tarih ve 30412 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2018/11674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 150 metre kareden büyük daireler için uygulanan  %18’lik KDV oranı,  31.10.2018 tarihine kadar  % 8 ‘e düşürülmüştü

 

14.05.2018 tarih ve 2018/11750 sayılı  Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile iş yerlerinin de %18 olarak uygulanagelen KDV oranı 31.10.2018 tarihine kadar % 8 olarak uygulanacaktır.

 

Not: Özetle, iş yeri satışında da 31 Ekim tarihine kadar KDV oranı %8’e düşürülmüştür.

Bilgilerinize sunulur.

 

                     Bülent KONCA                                                                              Mehmet DEMİR

              Yeminli Mali Müşavir                                                                         Yeminli Mali Müşavir