Mehmet DEMİR Yeminli Mali Müşavir 7061 Sayılı “Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, 05.12.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Torba Kanunda; liman sahasındaki batık gemilerin çıkartılmasından , ileri saat uygulamasına, meralara ilişkin düzenlemelerden, Kurumlar Vergisi oranına kadar, bir çok alanda yasal değişiklikler yapıldı. Yani, isminden de anlaşılacağı üzere; tam anlamıyla bir torba kanun. Ancak bu torba kanun, ekonomik ve sosyal yaşamımıza bir çok yönüyle sirayet edecek gibi görünüyor. Elbette ki, bu makalemizde meralar veya batık gemilerin çıkartılması dair düzenlemeler hakkında yazıp çizmeyeceğiz. Uzmanlık alanımız gereği, torba yasanın mali alandaki değişiklikleri üzerinde duracağız. Bu çerçevede yapılan önemli bir düzenleme ile; uzun yıllardır Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunda yer alan 7 günlük ödeme süresi, 15 güne çıkartıldı. Yani, gönderilen “ödeme emrine” istinaden mevcut ödeme süresi 7 günden 15 güne çıkartılmış oldu. Öte yandan, tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı, vergi mahkemesine başvurmak isteyenlerin 7 günlük dava açma süreleri de yapılan kanun değişikliği ile 15 güne çıkartılmış bulunmaktadır. Keza, mükellef hakkında uygulanan ihtiyati hacze karşı 7 günlük dava açma süresi de 15 gün olarak değiştirilmiştir. Yapılan diğer bir değişiklik ile İntikal Vergisi Kanunundaki şans oyunları, yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin vergi oranı %10’dan %20’e yükseltilmiştir. Yani şansımız yaver giderse, kazanacağımız ikramiyede, eskisine oranla iki kat daha fazla vergi ödeyeceğimizi söyleyebiliriz. Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklik ile de kira geliri elde edenlerin göstermiş olduğu götürü gider oranı düşürüldü. Bu değişikliğin anlamı ise, kira geliri elde edenler artık %25 değil , sadece %15 götürü gider yazabileceklerdir. Buradaki önemli husus ise bu düzenlemenin geriye dönük olarak 2017 yılı kira gelirlerinin tamamına uygulanacak olmasıdır. Değişikliğin içeriğini daha anlaşılır kılmak adına, kira geliri elde edenler, %10 daha az götürü gider yazabilecekleri için, bundan böyle %10 daha fazla gelir vergisi ödeyeceklerdir. Gelir Vergisine ilişkin diğer bir husus ise; yıl sonlarında artan vergi dilimleri nedeniyle işçilerin eline geçen net asgari ücretin 1.404 TL’nin altına düşmesiydi. Geçen sene olduğu gibi bu sene de yapılan yasal bir düzenleme ile Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında asgari ücretin 1.404 TL’nin altına düşmesi engellenmiş oldu. Vergi Usul Kanununda ise yapılan değişiklik ile artık Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan “ikametgah” adresine, yani “MERNİS” adresine de tebligat yapılma imkanı sağlanmıştır. Keza, yapılan değişiklik ile kendisine tebligat yapılacak kişi, tebliği almak istemezse; tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği yönündeki açıklamayı içeren bir pusula kapıya yapıştırılır. Bu durumda tebliğ, pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte yapılmış kabul edilecektir . Yani, ayrıca bir tebliğe gerek kalmaksızın pusulanın kapıya yapıştırıldığı tarihte tebligat gerçekleşmiş sayılacaktır. Böylece iş yeri adresinde bulunmayanların “MERNİS” adresine tebligat yapma imkanı sağlanarak, tebligatı almaktan kaçınma yolu önemli ölçüde engellenmiştir. Vergi Usul Kanununda yapılan diğer bir değişiklik ile; mükellefin, ikametgah adresi değişikliğini vergi dairesine bildirme zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Mükellef, eskiden olduğu gibi iş yeri adres değişikliğini vergi dairesine bildirecek, ancak ikametgah adresindeki değişikliği bildirme yükümlülüğünden kurtulmuş olacaktır. Katma Değer Vergisi Kanununda yapılan değişiklik ile de; finansal kiralama ve finansman şirketlerine borçlu olanların ve kefillerinin; bu borçlarına karşılık olarak gayri menkullerini KDV’siz olarak finansman şirketlerine ve finansal kiralama şirketlerine devretmeleri imkanı sağlanmıştır. Yani, finansman ve finansal kiralama şirketine borçlu olanlar, borçlarına karşılık olarak gayri menkullerini bunlara devrederlerse, bu taşınmaz devrinden dolayı KDV alınmayacaktır. Sanayiciler için önemli bir düzenleme ise; İmalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım yapanların, inşaat işlerine ilişkin 2017 ve 2018 yılında yüklendikleri KDV’leri nakden veya mahsuben iade alabilmeleri mümkün hale geldi. İade için; yatırım teşvik belgesine sahip olunmalı, imalata yönelik yatırım yapılmalı ve yatırımın inşaatına ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen bir KDV’nin bulunması gerekmektedir. Bu üç şartın bir arada bulunması halinde, fabrika binası inşaatına ilişkin ödenen, demir, çimento, kum, çakıl, elektrik ve sus tesisatı vb malzemenin KDV’sinin iade alınması mümkün hale gelmiştir. Yatırım yapan sanayicinin bu hususu göz önünde bulundurmasını şiddetle tavsiye etmekteyiz. Kurumlar Vergisi Kanununda da önemli bazı değişiklikler yapıldı. Şöyle ki; şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle kayıtlarında yer alan gayrimenkullerin satışından doğan kazançlarının %75’lik kısmı daha önce Kurumlar vergisinden istisna iken, yapılan değişiklik ile bu gayrimenkullerin satışından elde edilen kazancın istisna oranı %75’ten %50’ye düşürülmüştür. İşletme kayıtlarında yer alan gayri menkullerin satışındaki istisna oranının düşürülmesi ile buradan elde edilen kazançlardaki vergi yükü de %25 artmış olacaktır. Yine Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklik ile yukarıda da açıklanan Katma Değer Vergisi Kanunundaki düzenlemeye paralel bir değişiklik ile finansal kiralama şirketleri ile finansman şirketlerine borçlu olanların da gayrimenkul ve iştirak hisselerini bunlara devretmelerinden doğan kazançlar istisna kapsamına alınmıştır. Kurumlar Vergisi Kanuna ilişkin yapılan diğer bir değişiklik ile de; 2018, 2019 ve 2020 yıllarında daha fazla Kurumlar Vergisi ödeyeceğiz. Şöyle ki; Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen Geçici 10. madde ile %20 olan Kurumlar Vergisi oranı, 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerine %22 olarak uygulanacaktır. Dolayısıyla, 2018’in 1. Geçici Vergi döneminden itibaren Kurumlar Vergisi oranı, %22 olarak uygulanacaktır. Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için 2017 yılına ilişkin olarak Nisan 2018 yılında verilecek olan Kurumlar Vergisi oranında herhangi bir değişiklik yapılmamış olup, vergi oranı %20 olarak uygulanmaya devam edecektir. Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesi değiştirilerek, çeklerin üzerinde yazılı vade tarihinden önce tahsil için bankaya ibraz edilmeme uygulaması 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Yani çekin bir ödeme aracından ziyade bir kredi aracı olarak kullanılabilmesinin yasal güvencesi 2020’ye kadar uzatılmış bulunmaktadır. Böylece, çekin üzerindeki vade tarihi gelmeden önce yazdırılması, eskiden olduğu gibi mümkün olmayacaktır. Torba Kanun ile yapılan diğer bir değişiklik neticesinde, bir çok içecek maddesi ÖTV kapsamına alınmıştır. Yeni düzenlemede ile ; meyveli gazoz, sade gazoz, alkolsüz bira, enerji içecekleri, nektarlar, limonatalar, meyve suları, sebze suları, mineral sular ve gazlı sular Özel Tüketim Vergisine tabi olacaktır. Tütün saranlara da sürpriz bir haber var! Şöyle ki; makaron denilen filitreli, içi boş sigara kağıdı da ÖTV kapsamına alındı. Bu düzenleme ile makaronların satışına da Özel Tüketim Vergisi uygulanacaktır. Diğer bir önemli değişiklik ise;1.1.2018 tarihinden itibaren Motorlu Taşıtlar Vergisinin hesaplanmasında Motor silindir hacmi ve araç yaşının yanı sıra, aracın “taşıt değeri” de vergilendirme ölçütü olarak dikkate alınacaktır. Yani taşıtın değeri de bundan böyle ödenecek Motorla Taşıtlar Vergisinde belirleyici unsur olarak göz önünde bulundurulacaktır. Faydalı olması dileğiyle…