DİİB sahibi mükelleflerin mağduriyetlerinin giderilmesi için yapılan değişikliklerde çıkarılan her tebliğ kendisi ile birlikte yeni kafa karışıklıkları yaratmaya devam etmiştir. Tebliğ kelimesi sözlük anlamı olarak “duyurma bildirme haber verme” anlamına gelmektedir. Kanunların nasıl anlaşılması, uygulanması gerektiği konusunda ilgili Bakanlıkça yapılan genel açıklamalardır. Bazı tebliğler, Bakanlığa verilen bazı usül/şekil konularında düzenlemeler de içerebilir. Kelimesinin anlamına tekrar bakmak ihtiyacı duydum. Çünkü yıllardır genel vergi oranından anladığımız % 18 KDV oranı olmasına rağmen 15.02.2017 tarihinde resmi gazete’de yayımlanan 11 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin “MADDE 19 – Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.) bölümünün birinci paragrafı yürürlükten kaldırılmış, ikinci paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.” denilmektedir. Buna rağmen Gelir İdaresi ile yapılan görüşmelerde kafa karışıklığı giderilememiş ve yapılanacak hesaplamalar sonuçlandırılamamıştır. Örneğin; Halı imalatı sektöründeki bir firmanın DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin ilgili dönem KDV iade alacağı hesaplaması için aşağıdaki verileri incelersek, İhraç Kayıtlı Satış Tutarı : 2.403.913,28 TL Hesaplanan KDV’si : 192.313,06 TL DİİB kapsamında satın aldığı girdilerin bedeli : 977.851,90 TL DİİB kapsamında satın aldığı girdilerin KDV’si : 118.515,65 TL 1-) 7 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğden önceki hesaplamada; Tecil Edilebilir KDV 192.313,06 TL’dir. Yurtiçi ve Yurtdışı KDV Ödenmeksizin Temin Edilen Mallar İçin Ödenmeyen KDV 118.515,65 TL olduğundan, İhracatın gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek KDV 73.797,41 TL olarak bulunmaktaydı. 2-) 11 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile ilgili dönem ihraç kaydıyla satışı yapılan 2.403.913,28 TL’den DİİB kapsamında satın aldığı girdilerin bedeli 977.851,90 TL olan tutarlar arasındaki fark olan 1.426.061,38 TL tutarına genel vergi oranı (%18) uygulandığında bulunan 256.691,04 TL tutarını aşamaz denilmektedir. Bu durum maksimum alınabilecek iade tutarını ifade etmektedir. Ayrıca arada fark olan 1.426.061,38 TL’ye halı satışının KDV oranı olan % 8 uygulandığında 114.084,91 TL, İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek KDV tutarı olarak talep edilebilir. 3-)Hak kaybı olmaması için ilgili dönem ihraç kaydıyla satışı yapılan 2.403.913,28 TL’nin hesaplanan % 8 e tekabül eden tutarı 192.313,06 TL’nin, İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek KDV tutarı olarak talep edilmelidir. Yukarıda yapılan hesaplamalarla ilglili Gelir İdaresi ile yapılan görüşmelerde aradaki farka halı satışının KDV oranı olan % 8 uygulanabileceği ya da DİİB kapsamında satın aldığı girdilerin KDV tutarının Tecil Edilebilir KDV tutarından düşülerek kalan kısmın talep edilebileceği şeklinde şifahi görüşmeler yapılmış (Örneğimize bakılırsa İhracatın gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek KDV 73.797,41 TL, 256.691,04 TL, 114.084,91 TL veya 192.313,06 TL’midir.) ve Gelir İdaresinin 11 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğdeki konuya ilişkin genel vergi oranından ne anlaşılacağı ve ne şekilde uygulanması gerektiği hakkında genel bir açıklama beklemekteyiz. Bu durumdaki firmaların hak kaybına uğramaması için yapılacak hesaplamalara dikkat etmeleri gerekmektedir. Gelir İdaresi tarafından gelecek olan açıklama ihraç kaydıyla satışın hesaplanan tutarının talep edileceği yönünde olursa, 26.04.2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğin çıkmadan önceki halinde olduğu gibi ihraç kaydıyla satışa isabet eden KDV tutarının tamamının iadesini almış olacağız. 04.10.2016 tarihinde yayınlanan 7 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile 15.02.2017 Gün ve 29980 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 11 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ arasında kalan dönemde hangi tebliğin geçerli olacağı karmaşasıda sürmeye devam edecektir. İlk defa 7 Seri No’lu tebliğ yayınlandığı tarihi itibari ile geriye yürütülmüştür. Ancak 11 Seri No'lu tebliğ geriye yürütülmemiştir. Bakanlığın çıkardığı Kanun, Tebliği, vs Bakanlığın yanında olacak Mali Müşavir Komisyonunun gerekli olduğu görülmektedir. Çünkü kanunların uygulamaya yansıması sırasında çıkabilecek sıkıntıları ve zorlukları en iyi uygulayıcılar fark etmektedir. Bu şekilde kurulacak bir komisyon ile çıkarılan Kanun, Tebliğ vs çıkmadan önce sadece mevzuat açısından değil uygulanabilirlik açısında da test edilmiş olacağı kanısındayım. Değerli üstatlarımızın konuya ilişkin daha hassasiyetle yaklaşmalarını bekliyoruz. Cömertlikte ve yardım etmede akar su gibi ol. Mevlana KAYNAKÇA: - KDV Uygulama Genel Tebliği - 04.10.2016 Gün ve 29847 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 7 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ - 15.02.2017 Gün ve 29980 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 11 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ